Bize; kırışıklık, yorgun görünüm, yaşlı görünüm, sarkma gibi şikayetlerle başvuran kişilerin çoğu kez sorunun kaynağı ya da nasıl giderileceği hakkında bilgileri -doğal olarak- eksik oluyor. Gözümüz karşıdaki yüzde bilinçdışı olarak bir denge arar, bu nedenle kozmetik uygulamalar sırasında doğru hedefe yönelmek ve yüz bütününün ahengini gözetmek yaptığımız işin doğal görünmesini sağlıyor.
Yaşlanma karmaşık bir süreç ve yıllar içinde yüz yapısının her katmanında değişikliklerle seyrediyor. Yüz iskelet kemikleri, kasları, yağ ve bağ dokuları ve en üstte de cilt hep birlikte değişiyor. Yaşlı bir yüz, oranları ve dokuların yerleri değiştiği için, yanıltıcı olarak olumsuz duygulara (sinirli, yorgun, endişeli, mutsuz vb.) sahipmiş ifadesi gösteriyor.
Yaşlanma anatomisi, tıp camiası için aktif ve araştırmaların sürdüğü bir alan. Yeni bilgiler yeni teknikler doğuruyor ve estetik uygulamalar gün geçtikçe daha doğal sonuçlar veriyor. Eskiden sarkan fazla cildi alıp yüzü germe ve yüzeydeki kırışıklığı giderme odaklı yapılan gençleştirme uygulamaları şimdilerde yüzün bütün katmanlarında üç boyutlu değerlendirmenin ve uygulamaların yapıldığı, gölgelerin dahi gözetildiği, neredeyse “doku heykeltıraşlığı” diyebileceğimiz; bilimin ve sanatın birbirine karıştığı bir hale evrildi. İşlem sırasında gençlik konturlarını da yaşlılık kıvrımlarını da aklımızda tutarak bir denge kuruyoruz.
Bizler yüzü anatomik, estetik, fonksiyonel vb. alt birimlere ayırarak inceleriz. Bu ayrımlardan esinlenerek yüzü bölümlere ayırarak yaşlanma bulgularını yazacağım. Yazdıkça site içi bağlantılarla ekleyeceğim:
- Yüzün tabakalarında yaşlanma: Kemikler, kaslar, bağlar, yağ yastıkçıkları, deri katmanları
- Alın ve şakakların yaşlanması
- Göz çevresi yaşlanması
- Yanaklar ve orta yüz yaşlanması
- Dudaklar ve ağız etrafı yaşlanması
- Çene ve çene hattı yaşlanması
- Çene altı (gıdı) ve boyun yaşlanma bulguları
- Burun ve çevresi, kulak