Mezoterapi

MEZOTERAPİ NEDİR?

Çeşitli ilaç karışımlarının, “mezoderm”  adı verilen tabakadan gelişen; cilt, kıkırdak, kas ya da yağ dokularına enjeksiyonu işlemidir.  Mezoterapide en az dozla, sadece hastalıklı bölgeye ilaç verilmesi ilkesi esastır.  Enjekte edilen maddeler problemin oluş mekanizmasına göre farklılık gösterir.

TARİHÇESİ

Mezoterapi tekniği ilk kez Fransız hekim Dr. Pistor tarafından 1952’de damarsal ve lenfatik  bozuklukların tedavisinde kullanıldı ve tanındı. 1987 yılında mezoterapi Fransız Tıp Akademisi tarafından tıpta uzmanlık dalı olarak kabul edildi.  Avrupa’da tıbbi çalışmaların bir parçası olarak kabul edilmektedir.  Daha yakın tarihlerde ise ABD tarafından tanınmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Günümüzde tüm dünyada pek çok ülkede yaygın olarak uygulanmaktadır.

NASIL UYGULANIR?

Kozmetik amaçlı kullanılan mezoterapi iğnelerinin uzunluğu  4 ya da 6 mm olup çok incedir. Bu iğneler ağrısız enjeksiyonlar için özel olarak üretilmektedir.  Ağrı eşiği düşük, çok hassas kişilerde işlem öncesi ağrıyı önleyici özel kremler ya da spreyler kullanılabilir veya buz uygulaması yapılabilir.  Tedavi süresi genel olarak 15-20 dakikadır.

Enjeksiyonlar elle ya da mekanik veya elektronik bir alet yardımı ile uygulanabilir. Her üç tekniğin de kendine has avantajları vardır.

Mezoterapide işlem uygulanacak bölgenin durumuna ve büyüklüğüne göre 8 – 500 arasında değişen sayılarda enjeksiyon yapılır.  Amaca yönelik olarak enjeksiyon teknikleri değişir;  0.5-1mm, 1-2mm, 2-5mm derinlikte uygulamalar kozmetik amaçlı mezoterapide en sık kullanılan tekniklerdir.

TIPTA HANGİ AMAÇLARLA UYGULANIR?

Estetik amaçlar dışında tıbbın pek çok alanında da mezoterapi tekniği kullanılmaktadır:

  • Artroz, artrit, romatizma, spor yaralanmaları
  • Astım, allerjik rinit gibi allerjik hastalıklar
  • Periferik damar hastalıları, lenfödem, varisler, varis ülserleri
  • Nörolojik hastalıklar, spazmla seyreden hastalıklar, migren; bunlardan bazılarıdır.

KOZMETİK AMAÇLI MEZOTERAPİ HANGİ DURUMLARDA UYGULANIR?

  • Sellulit (en sık olarak)
  • Yüz, boyun ve dekolte bölgesi gençleştirme
  • Saç dökülmesi – cansızlaşması
  • Elastikiyetinin kaybetmiş cildin (yüz, çene altı, boyun, kollar ve bacaklar) sıkılaştırılması.
  • Cilt çatlakları
  • Vücut biçimlendirmesi
  • Kırışıklıklar
  • Sigara, güneş, stres gibi nedenlerle canlılığını kaybetmiş, matlaşmış, oksidan hasara maruz kalmış cildin canlandırılması (yüz, boyun, dekolte bölgesi, el sırtı ve kollar)

HANGİ MADDELER KULLANILIR?

Enjekte edilen maddeler sorunun oluş mekanizmasına göre değişmektedir. Örneğin:

Sellülitte: Kan akımını artıran maddeler, lenf akımını uyarıcı maddeler, ödemi azaltıcı maddeler, yağ yakıcı maddeler…

Saç dökülmesinde: Dolaşımı artırıcı maddeler, saç follikülünü besleyiciler, androjen bloke ediciler…

Yüz gençleştirme için:  Vitaminler, aminoasitler, mineraller, hyaluronik asit, antioksidanlar, kollajen ve elastik dokuyu uyarıcı ve destekleyici maddeler gibi çok sayıda etken madde kullanılmaktadır.

UYGULANMA SIKLIĞI NEDİR VE KAÇ SEANS UYGULANMALIDIR?

Mezoterapi haftada bir ya da iki haftada bir yapılır. (Genel olarak vücut için haftada, yüz için 7-10 günde bir ve saç için iki haftada bir.) Haftada birden daha sık yapılan uygulamalar mezoterapinin etki mekanizması açısından gerekli değildir. Ayrıca sık uygulama yapmak yan etki riskini artırır ve hasta için pahalıdır.

Etkinlik gözlenmesi için en az üç dört seans gereklidir. Ortalama olarak sellülitte 8-10 seans, yüz gençleştirmede  4-5 seans, saç dökülmesinde 8-12 seans yeterli olmakla birlikte ihtiyaç duyulan seans sayısı kişiye ve sorunun derecesine göre değişmektedir. 3-4 seansta düzelen durumlar olduğu gibi kronik, ileri derece bir sellulitte 10-15 bazen 20 seans gerekebilir.

Tatmin edici bir sonuca ulaşıldıktan sonra idame seanslar önerilir. İdame terapiler probleme göre önce on beş günde bir, sonra ayda bir, 2-3 ayda bir olmak üzere bir süre daha sürdürülebilir.

DİĞER KOZMETİK UYGULAMALARLA KOMBİNE EDİLEBİLİR Mİ?

Mezoterapi, botoks, dolgu, peeling, ip asma, lazerle cilt gençleştirme gibi uygulamalarla kombine edilebilir ancak işlemlerin arasında belirli bir süre olmalıdır. Bu süre genellikle bir hafta kadardır.

Saç ekimi öncesi ve sonrası da mezoterapi uygulanabilir. Bölgenin dolaşımını ve beslenmesini artırarak saç ekimi tedavisine katkıda bulunur.

MEZOTERAPİ SEANSI ÖNCESİNDE HASTA NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Uygulama yapılacak bölgenin yıkanmış ve temiz olması enfeksiyon gelişimini önlemek için gereklidir. Aynı nedenle temiz giysilerle gelinmelidir. Yüzde makyaj olmamalı, varsa artık madde kalmayacak şekilde iyice alkol ya da antiseptikle temizlenmelidir. Uygulama bölgesinde parfüm, krem olmamalı varsa temizlenmelidir.

Sıkı jean gibi vücudu saran giysiler giyilmemelidir. Seans sonrası leke olma ihtimaline karşı beyaz ya da çok açık renkli giysiler giyilmemelidir.

Uygulama yapılacak günden 3-4 gün öncesine kadar aspirin (düşük doz dahi olsa) ve diğer ağrı kesiciler, E vitamini alınmamalı, yeşil çay içilmemelidir. Bunların alınması kanama eğilimini arttırır.

MEZOTERAPİ SEANSI SONRASINDA HASTA NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Mezoterapi sonrası 24 saat kozmetik kullanımı, ağır egzersiz, banyo ve duş, havuz, deniz ve güneşlenme olmamalıdır. (Epitelizan ya da antibiyotikli krem sürülebilir.)

Bölgenin temiz tutulmasına birkaç gün özen gösterilmelidir.

Güneş gören bölgelere uygulama yapıldıysa hekiminiz güneşten koruyucu önerebilir. Bu takdirde düzenli olarak güneşten koruyucu kullanılmalıdır.

48 saat boyunca iyonizasyondan kaçınılmalıdır.

MEZOTERAPİ SÜRECİNDE HASTA NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Vücut mezoterapisinde etkinliği ölçmek için en iyi yöntem üzerinize oturan bir giysiyi (dar elbise, tulum gibi) 4-5 seansta bir denemektir. Çünkü mezoterapi esas olarak kilo verme amaçlı yapılmaz, vücudu sıkılaştırma, biçimlendirme ve selluliti giderme amaçlı yapılır. Bu nedenle tartıda ya da mezuro ile göremediğiniz etkinliği giysinizin bollaşmasından rahatlıkla anlayabilirsiniz. 7-8 seans sonunda kilo verilmese bile bir iki beden incelme olur.

Vücut mezoterapisi sürecinde günde en az 2-3 litre su içilmesi gereklidir.  Sağlıklı bir diyet ve fiziksel aktivite (yürüme, yüzme, bisiklet sürme gibi) etkinliğin artmasını sağladığı gibi;  mezoterapi ile oluşan düzelmenin uzun süre korunması için alışkanlık haline getirilmelidir.

Cilt gençleştirme için uygulanan mezoterapiden sonra sağlanan etkinin uzun süreli olması için cildin nemlendirilmesi ve güneşten korunmasında özen gösterilmeli. Sigara kullanılmamalı ya da en aza indirilmelidir.

Sellulit tedavisi sırasında hekiminiz dolaşım bozukluğunun ciddiyetine göre ağızdan alınan dolaşım düzenleyici ilaçlar kullanmanızı önerebilir. Sigaranın dolaşım sistemine olumsuz  etkisini göz ardı etmemek gerek.

Saç mezoterapisi sürecinde hekiminizin saç sağlığı için önerdiği ağızdan kapsül, tablet ya da şampuanları kullanmanızda sakınca yoktur. Aksine etkinliği artırır. Ancak hekiminizin önermediği, önceden kullandığınız bir saç besleyici ürün ya da ilaç alıyorsanız mutlaka bildirin.

YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Mezoterapi, tekniği nedeniyle en az yan etkinin amaçlandığı, ilaçların bölgesel olarak ve az miktarda verildiği, sistemik yan etkilerin minimal olduğu bir tedavi biçimidir.  Uygulayıcının deri anatomisi ve fizyolojisini iyi bilmesi, mezoterapi tekniklerine hakim olması yan etkilerden korunmada önemlidir.

En sık görülen yan etkiler uygulama bölgesinde geçici kızarıklık, şişlik ve bazı enjeksiyon noktalarında morluk oluşumudur.  Morlukların daha çabuk iyileşmesi için hekiminiz kremler ya da tablet önerebilir. Bir iki gün boyunca bölgede dokunmakla hassasiyet, ağrı ve kaşıntı olabilir. Yaygın kaşıntı,  kabartı gibi allerjik reaksiyonlar çok nadiren görülebilmektedir.  Allerjiye yatkın bir bünyeniz varsa bunu hekime önceden bildirmeniz, deri testi uygulanması ya da seans öncesi antihistaminik ilaçlar verilmesi gibi önlemler alınabilmesi açısından yararlıdır.  Aynı durum nikel allerjisi için de geçerlidir. İmitasyon takılara, metale alerjiniz varsa hekiminize bildiriniz çünkü bu kişilerde ilaç allerjisi olmadığı halde enjeksiyon iğnelerine karşı kızarıklık gibi reaksiyonlar görülebilmektedir.

Tedaviye uyum sağlanabilmesi için, her seans mezoterapiden sonra birkaç saat süren bölgesel bir rahatsızlık olabileceğinin bilinmesi gereklidir.  Hasta hekim arasında etkin bir diyalogun olması bu rahatsızlığın daha kolay tolere edilmesini sağlar.

KİMLERE UYGULANIR?

18 – 75 yaş arasındaki genel sağlık durumu iyi olan her bireye uygulanabilir.

Ancak vücut mezoterapisinde belirli bir kilonun üzerindeki hastaların beden kitle indekslerini (BMI) hesaplıyor,  BMI 25 değerine inene kadar önce diyet ve spor yapmalarını öneriyor, sonra mezoterapi programına alıyoruz. (BMI 22-25 arası pek çok Türk kadınının olduğu aralıktır, balık etli tabir edilir ve mezoterapi için uygundur.) Bu koşullar sağlandığında mezoterapi daha etkin oluyor,  kilo verilmesi nedeniyle sarkmış olan dokuların toparlanması ihtiyacı da seçilecek yöntemi belirlerken hesaba katılıyor.  Ayrıca kilo verilmesiyle hastanın ihtiyacı olan seans sayısı da azalacağından hasta açısından daha ekonomik olmaktadır.

KİMLERE UYGULANMAZ?

  • Son dönem kalp yetmezliği hastaları
  • Şeker hastaları (Özellikle Nph kullananlar)
  • Böbrek yetmezliği olanlar
  • Ciddi ilaç allerjisi (Aspirin vb. ) olan hastalar
  • Ciddi metal allerjisi (Krom, Nikel vb.) olan hastalar
  • Kanser hastaları, kemoterapi alan hastalar
  • Kalp krizi geçirenler
  • Kalpte ritim bozukluğu olanlar
  • Serebrovaskuler olay geçirmiş hastalar (inme, felç)
  • Hipertiroidi olan hastalar
  • Kanama bozukluğu olan hastalar
  • Gebe ve emzirenler
  • Sedef hastaları (enjeksiyonların cildi tahriş ederek yeni sedef lezyonlarını tetikleme ihtimali nedeniyle)
  • Aktif otoimmun hastalığı olanlar.
  • Antikoagulan (pıhtılaşma önleyici) tedavi altındaki hastalarda morluk daha fazla olacağından hekim ile birlikte karar verilmelidir.
  • Ayrıca işlem yapılacak bölgede viral ya da bakteriyel bir enfeksiyon varlığında, enfeksiyon düzelene kadar mezoterapi uygulanmaz.

SON SÖZ VE YORUM

Mezoterapi, dermatoloji ve kozmetolojinin diğer alanlarından biraz daha muğlak. Hakkında net bilgilere ulaşamıyoruz, yayınlar genellikle Fransızca ve İspanyolca. Aslında teknik, dozaj, etkinlik, güvenilirlik konusunda standartları oluşturulmamış durumda. On yıllardır  uygulandığından belli formüller var, kabaca birbiriyle geçinen ilaçlar saptanmış ama bilimde olması gerektiği şekilde değil. Son yıllarda kongrelerde yer verilerek bilimsel arenaya çekilmeye çalışılıyor. Yukarıda bahsettiğim gibi de bir statüsü var, Fransa tıpta uzmanlık dalı olarak kabul etmiş, ABD tanımış, Avrupa genel olarak tıbbi çalışmaların bir parçası sayıyor, bizde de Sağlık Bakanlığı mezoterapiyi kabul ediyor.

Mezoterapi adı embriyolojik (anne karnında, döllenmeden sonra, organ oluşumundan önceki dönem) olarak mezoderm tabakasından gelişen dokulara yapıldığı için verilmiş. Yoksa doğum sonrası “mezoderm” diye bir tabaka yok, yerini mezodermden gelişen organ ve dokular alıyor zaten.

Mezoterapide amaç tedavi ile enjeksiyon alanını birbirine yakınlaştırarak daha düşük dozlarda ilacı doğrudan hedefe vermek. Aslında bu, dermatologların halihazırda yıllardır kullandığı bir yöntem. Hastalığın türüne göre bir ya da bir kaç ilacı dermise enjekte ettiğimiz pek çok hastalık var: Sedef, liken, skarlar ve keloidler, akne, uçuk, aftlar, siğiller, saçkıran, zona, prurigo vb.

2005’ten bu yana uyguladığım mezoterapi; selülit, saç ve diğer cilt uygulamalarında başarısına tanık olduğum bir yöntem. Hekimi de hastayı da memnun ediyor. Mezoterapide dokunun fiziksel (enjeksiyonlar) ve kimyasal (ilaçlar) uyarımı söz konusudur. İlaçsız, boş serumla yapılsa bile iyi bir teknikle, dokuyu bir miktar canlandırma, iyileşmeyi  uyarma mümkündür. Bu etki ilaçlarla daha da artıyor. Etki görmeye görüyoruz; sorunumuz, tam olarak hangi ilaç kokteylinde hangi doz ve teknikle ne elde edeceğimizi, belli bir kesinlikle bilemiyor/öngöremiyor olmak. Kanıtlanmamış her uygulamaya kuşkuyla baksam da bu iki arada bi derede kalmış yöntemin zamanla standartlarının belirleneceğini, kanıta dayalı tıbbın onayından geçeceğini umuyorum.