“Kuantum Fiziği’ni neden Anlayamadığımız Üzerine Bir Yazı Dizisi” için 7 yorum

  1. Aslında Richard Feynman’ın yukarıda yazdığınız “Anlamaşsınızdır” sözü beni bu yazınıza getirdi. Hatta yazının başlığını görünce yoruma Feynman’ın sözünü yazasım gelmişti ama siz benden önce davranmışsınız 🙂 Aslında Jostein Gaarder’ın beynin karmaşıklığı ile ilgili “Beynimiz onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, bizler yine onu anlayamayacak kadar basit olacaktık” sözü ile Feynman’ın bu sözü arasında bazen bağlantı kurarım. Yani bu teori anlaşılabilecek kadar kolay olsaydı evrenin kendisi böyle muazzam bir kaotikliğe sahip olamazdı belki de. Malum, ülkemizde pek kıymeti bilinmese de harika bir iş yapmış, zevkle okunan bir makale serisi yazmışsınız. Emeğinize sağlık.

    1. Merhaba, uzun zamandır ne yazıyor ne de bu konuları düşünüyorum. İnsanlar toplu halde ölürken “meleklerin cinsiyetinin tartışıldığı” bir ortamda hiç hevesim kalmamıştı. Daha yeni, sizin bu mesajı yazdığınız gün, 24 yıldır tanıdığım canım ciğerim bir insanı kaybettim. Aşı olmuş olsaydı şu anda sağ olacaktı. Bugünse yeniden sevdiğim konulara dönme, yarım kalmış yazıları tamamlama kararı vermiştim, notunuz da motive etti, çok teşekkür ederim. Benim asıl ilgi alanım, yıllarca emek verdiğim konu beyin ve bilinç idi. Geçen yıl başladığım bir dizi daha vardı bu konuda, şimdi ona döneceğim yine, bittiğinde tekrar beklerim. Sağlıklı günler dileğiyle…

      1. Tekrar merhabalar Özlem Hanım, ben yukarıdaki yorumu yazdıktan sonra mailime cevabınızla ilgili bir gelmedi wordpress için böyle eklentiler vardır sanırım bunları ekleyin bence 🙂 Ben aylar sonra makalenizi tekrar okumak istedim ve cevabınızı ancak şimdi gördüm. Malum, bahsettiğiniz cehalet maalesef insanlığın ortak derdi ve bunun merkezine de örneğini verdiğiniz “melek cinsiyeti” gibi saçmalıklar çöreklenmiş durumda. Kaybınız için ayrıca üzüldüm, başınız sağolsun. Aslında göz göre göre giden bu canlar, önceki cümlemde anlatmaya çalıştığım durumla birebir bağlantılı diye düşünüyorum. Beyin ve bilinç ile ilgili bahsettiğiniz dizi sanırım şu : http://drozlemyalcin.com/blog/category/tip-disi-yazilar/bilginin-dogasi-uzerine/ Şimdi göz attım, aynen bu dizide olduğu gibi harika bir aktarım tarzınız var. Geniş bir zamanımın olduğu ilk fırsatta zevkle okuyacağım. Size de sağlıklı ve ‘bol sinapslı’ 🙂 günler dilerim.

        1. Açıkçası farkında değildim, eklenti için bir bakayım. Misafirlerim de yazıp gidiyor hep diyordum 🙂
          Ben iyi bir popüler bilim okuru oldum hep. Bu siteyle birlikte ufak ufak yazarı da oluyorum galiba. Az sayıda okurum var muhtemelen ama anlaşılınca mutlu oluyorum. Beyinle ilgili yazı için her tür ve şiddette eleştiriye açığım; orası tam bir patika, ana yoldan ayrıldım ve el yordamıyla ilerliyorum. Beyin ve bilinç çalışmalarına zihinsel ve zamansal olarak çok yatırım yaptığım için bazı konularda körleşmiş ve sabit fikirli olmam çok muhtemel hatta bu aralar öyle olduğunu fark etmeye başladım 🙂

          Bilgiyi ve akılcı düşünceyi reddetmenin bedelini hep birlikte ödüyoruz ne yazık ki. Baş sağlığı dileğiniz için çok teşekkür ederim.
          Selamlar, saygılar…

          1. Yo zehri bir kere alanın bırakabileceği yazılar değil sizinki 🙂 Mesela bu kuantum serisi için yazacak olursam; sadece akademik kalmayıp aynı zamanda olabilecek en anlaşılır şekilde ele almışsınız. Beyinle ilgili olan yazılarınız için ayrıca zaman kolluyorum. Hatta kuantum mekaniğini, anlayamazken bile beynin çalışlmasından daha iyi anlıyor olabilir bu fakir 🙂 O reddediş hepimize mal oluyor maalesef, kesinlikle…
            Size de selamlar, saygılar Özlem Hanım

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir